Genç Bakış


Genç Bakış

Gün geçmesin ki, ülkemiz gündemine oturan konular değişmesin, her yeni sabaha uyandığımız gün, bizleri hayrete düşüren, yaslara boğan bir haberle uyanmayalım, yüreklerimiz burkulmasın, ocaklarımıza ateş düşmesin.

Ülkemiz, ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurların üzerine samimice,  yeni umutlarla, temennilerle, kardeşlik çağrıları ve barış naraları ile gidecekti. Öyle ya Oslo’ da, eli kanlı cani PKK  örgütünün sözde üst düzey yöneticileri ve diğer dış mihrakların gizli servis şefleriyle yuvarlak masada oturulup görüşülmüş karşılıklı olarak siyasi destekte verilerek bu işin çözüleceği mutabakatına varılmıştı. Elbette ki neye , nelere karşılık mutabakata varıldı işin o kısmını en ince ayrıntılarına kadar bilemiyoruz. Sadece ilerleyen süreçte PKK ve HDP’nin yaptığı açıklamalar Oslo’da varılan mutabakatın ne olduğunu gün yüzüne çıkarıyor. Oslo’dan sonra bilinen ise; Buna göre çözüm süreci işlemeye başlayacak, T.C. Hükümeti başta Başbakan olmak üzere, Bakanlar ve MİT bu sürece destek verecekti. Silahlar toprak altına gömülecek, şehit haberleri gelmeyecek, analar ağlamayacaktı. Öyle ya ‘’birileri konuşur Hükümet ise yapardı’’. Ülkemiz üzerindeki kara bulutların dağılması ve nihayet ülkemizde terörün bitmesi için ta camilerimize kadar uzanan meclislerde, hutbelerde terörün son bulması için dualar edilecekti. Diyanete bağlı imamlar hutbelerde, ayrımcılığın Allah katında da kabul görmediğini anlatacaklardı. Hükümet tüm bu sürecin içinde samimiydi belki ama gözden kaçırdığı çok şey vardı. Ama artık çok geçti. Düğmeye basılmıştı bir kere. Ok yaydan çıkmıştı. Kime sırtını dönsen bu saatten sonra seni arkadan bıçaklayacak kıvama gelmişti. Doğu’da Ermenistan, Kuzey’de Rusya, Güney’de Irak ve Suriye, Batı’da zaten dost kalmamıştı. Çünkü Milli Güvenlik politikasını iyi hesaplayamamıştılar. İç te kim düşman dışarda kim düşman, kim dost sorusunun cevabını bilemeyeceklerdi. Öyle ki artarda yapılan yanlışlıklar ülke ekonomisini de olumsuz etkileyecek sadece birkaç ay içinde sınır kapılarının kapanmasının yüzünden milyar dolar zarar edecektik. Şu an da da cari açığımız 2 milyar doları geçmiş durumda zaten. Her gün gelen şehit haberleri yüzünden morali bozulmuş, tansiyonu yükselmiş olan vatandaşlarımızın tansiyonunu düzenleyip normale düşürmek  gerekiyordu.  Bir tarafta Türkiye’mizin kalbinde canlı bombalar patlıyor, masum insanlar hayatlarını kaybediyor  veya yaralanıyorlar, bir taraftan askerimiz Mehmet’ciğimizi hain pusularda şehit ediyorlardı. Daha bu gece Diyarbakır’ın Hani ilçesinde  karakol ilçe komutanlığına bombalı saldırı yapıldı. Yine şehidimiz yine çok sayıda yaralılarımız var. Polis merkezlerini ve Askeri birliklerimizi hedef alan bu saldırılar artık  durmayacak Sözde terör örgütü istediğini alana kadar haince saldırılarına devam edecektir. Elbette bu işin onlar tarafından bakıldığında gördükleri olacaktı. Devletimizin güvenlik kuvvetlerinin daha fazla zarara uğramaması, şehit ve yaralı vermemesi için Hükümet milli Güvenlik kurulunu acilen toplamalı sert ve kesin kararlar almalıdır. Çünkü iyi niyetle bu işin çözülemeyeceği görülmüştür.  Devletimiz Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki karışıklığa bir an önce son vermelidir. Devletimiz bu güce sahiptir. Ayrıca PKK terör örgütü artık ülkemizin her şehrinde, üniversitelerde yapılanmasına devam etmektedir. O yüzde bu temizliğe Ankara’dan TBMM’de HDP’nin milletvekilleri ile başlamak gerekmektedir. Hukuk kuralları, toplumda barışı, hukuki güvenliği ve toplumda adaleti sağlar. Doğumundan ölümüne her insan her kuruluş hak ve yükümlülükler taşır. Hukukun egemen olmadığı toplumların halleri geçmişten günümüze kadar hep hüsran olmuştur. Ya devlet bölünmüş ya da devlet adamları sürülmüştür.

Türk milleti her gün ağlamaz, ağlatılamaz. Milletimiz, devletimiz güçlüdür. Buna inanıyor yarınları güçlü, dinini hakkaniyet duyguları içerisinde, samimice, özgürce yaşayan insanlardan oluşan milliyetçi bir Türkiye diliyorum…

En derin sevgi ve saygılarımla !


Yayın Tarihi: 11/04/2016