Sanatsız Yığınlara Dönüşümüzde Sanatçı Ne Kadar Masumdur?


Sanatsız Yığınlara Dönüşümüzde Sanatçı Ne Kadar Masumdur?

Popüler kültürün kayığıyla küresel okyanusta ne kadar yol alabiliriz? Küresel fırtına koptuğunda sığınacak liman bırakmadan hedefsiz anlık yaşantılarla hangi gemi selametle yol alabilmiş ki biz bu kayıkla yol alabilelim?

Bir toplumun kalıcılığını, medeniliğini ve de güvenilirliğini ortak inançları ve bıraktığı eserleri  belirlemez mi? Sanat ve sanatçı proplematiğimizden hareketle medeniyet sahnesinde ne konumda olduğumuzu ve uzun vadede nereye doğru yol aldığımızı çok rahat görebiliriz. Sanat, sanatçının ruhundan gele gele damıttığı özgün yansımasıdır. Doğaya yansıyan değeridir. Değerli şeylere halkın ilgisi fıtri bir bağı vardır. Ancak o ilgiyi uyandıracak o bağları kuvvetlendirecek sanatçının tutumları da çok önemlidir. Şimdi bu bağa önem vermeyen; hatta alaycı hakaretamiz tavırlarla inkar ederek yaklaşan aynı sanatçı, kendisine, sanata değer verilmediğinden yakınmakta. Bu ne yaman çelişkidir.

Bir yandan da acaba diyorum; çelişkiler yumağıyla tepki çekerek de olsa sanata ilgi  çekmeye mi çalışıyorlar. Bu toplumdaki sanata küskünlüğün ya da ilgisizliğin nedeni üzerinde en az benim kadar akıl yürütüyorlarsa bu kadar safiyane “beni önemsemiyorlar” diye toplumu suçlu göstermelerini anlamak zor.


Yayın Tarihi: 30/03/2016