Kadın ve Çocuklara Yönelik Saldırılar İnsanlık Suçudur


Kadın ve Çocuklara Yönelik Saldırılar İnsanlık Suçudur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ Uluslararası 7. Kadın Emeği Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Hem kadınlara, hem de çocuklara yönelik saldırıların izini inancımızda ve kültürümüzde arayanlar kesinlikle art niyetlidir. Şayet adını tam olarak koymak gerekirse, bu tür eylemlerin her biri birer insanlık suçudur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ederek başladı. 8 Mart’ın birlik, beraberlik ve kardeşlik günü olması için çaba gösteren herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emeğiyle, alın teriyle, şefkatiyle, yüreğinin genişliğiyle dünyayı bizim için güzelleştiren, yaşanabilir hâle getiren tüm kadınlarımıza selamlarımı gönderiyorum. Vatanımızı ‘Ana’dolu, devletimizi ‘Devlet ana’, toprağımızı ‘Toprak ana’ yapan tüm kadınlarımızı gönülden selamlıyorum” dedi.

“BİZİM KADINLARIMIZ, DÜNYANIN EN FEDAKÂR KADINLARIDIR”

Bu tür sembolik anma günlerinin önemli olduğunu, ancak kadınların anne, eş, kardeş ve çocuk olarak, hepsinden önemlisi insan olarak hayatın her anında zaten mevcut olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart gibi, yılın geriye kalan 364 gününün de kadınların olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başta şehit anneleri olmak üzere tüm cefakâr kadınlara şükranlarını sunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim annelerimiz dünyanın en fedakâr anneleridir. Bizim kadınlarımız, dünyanın en fedakâr kadınlarıdır. Yeri gelir Erzurum’da Kara Fatma olur, Balkanlar’dan Kafkaslara kadar cephe-cephe dolaşır. Yeri gelir Hafız Selman olur, kadınlarla birlikte tüm şehri burada olduğu gibi organize eder, cepheye lojistik destek sağlar. Yeri gelir Şerife Bacı olur, vatanını evladının önüne koyar, bu yolda kendisi de şehadete yürür. Yeri gelir Nene Hatun olur, evlatlarını evde bırakıp tabyalarda mücadeleye koşar. Yeri gelir Ayşe Aykaç olur, Sevgi Yeşilyurt olur, Türkan Türkmen Tekin olur, Yıldız Gürsoy olur, 15 Temmuz’da hain darbecilerin karşısına bu defa yiğitçe dikilerek şahadete ulaşır. Yeri gelir Şenay Aybüke Yalçın öğretmen olur, gözü gibi titrediği öğrencileri için çırpınırken teröristlerin kurşunlarıyla son nefesini verir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında kadınla erkeğin fiziksel özellikleri ve fıtratlarının farklı olduğunu, ama aynı bütünün parçaları olduğunu kaydetti ve insanların arasındaki her türlü ayrım gibi cinsiyet ayrımının da suni olduğunu ifade etti.

“ÖNCE KADINLAR ARASINDAKİ AYRIMCILIĞI ORTADAN KALDIRDIK”

Tarih boyunca kadınlara yönelik ayrımcı davranışların hiç eksik olmadığını, içinde bulunulan 21. yüzyılda dahi kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit olunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizde düne kadar toplum hayatının pek çok noktasından olduğu gibi eğitim kurumlarından dahi zorla uzaklaştırılan kızların olduğunu hatırlattı.

“Evlatlarının en mutlu günlerini uzaktan seyretmek zorunda bırakılan annelerin gözyaşlarını unutmadık, unutmayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, onların kendilerinin azmini ve kararlılığını arttırdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okulunda olduğu gibi iş yerinde ve hatta sokakta taciz edilen kadınlarımızın yürek acısını unutmadık. Ülkesinde, şehrinde, ailesinin dizi dibinde eğitim öğretim imkânı, çalışma imkânı bulamadığı için yurt dışına gitmek zorunda kalan kadınlarımızın hikâyelerini unutmadık. Yaşanan birtakım hadiseler sebebiyle bugünlerde kadına şiddeti konuşuyoruz öyle değil mi? Peki, okulunun kapısı önünde, sınıfında, mezuniyet töreninde hak aramak için çıktığı yollarda, meydanlarda şiddete maruz kalan kadınları hatırlıyor muyuz? Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadınla erkek arasındaki ayırımcılıktan daha tehlikelisi, kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır. Erkeklerle birlikte kadınların bir kısmının rahatça girip okulunu okuduğu, çalıştığı, dilediği gibi hareket ettiği bir yerde diğer bir kısım kadınları dışarıda bırakamazsınız. Bir anneyi evladının yemin törenine dahi almamaya kalkarsanız, milletin vicdanında onulmaz yaralar açarsınız. Maalesef Türkiye bu sıkıntıları yaşamıştır. Dünyanın başka yerlerinde de özellikle son yıllarda benzer sıkıntılara, benzer utanç manzaralarına rastlıyoruz. Biz önce kadınlar arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Bununla birlikte kadını hayatın her alanında hak ettiği konuma çıkartacak tedbirleri aldık, imkânları sağladık. Bunun için bize çok saldırdılar. Akla hayale gelmeyecek ithamlarla, provokasyonlarla, iftiralarla uğraşmak zorunda kaldık. Hatta sırf bu sebepten partimizi kapatmaya dahi kalktılar. Hamdolsun Allah’ın yardımı, milletimizin desteğiyle tüm bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardık.”

“BUGÜN TÜRKİYE, KADIN HAKLARI BAKIMINDAN DA İLERİ DÜZEYDEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin bugün tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar diğer hususlarla birlikte kadın hakları bakımından da ileri düzeyde olduğunu belirtti. Millete o zulümleri yaşatanların hiçbirinin artık bu ülkede esamisi dahi okunmadığını, ama kadınların hayatın her alanında dimdik ayakta olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında kadın ve erkek arasındaki üstünlük tartışmalarına değindi. Bu tartışmanın beyhude bir tartışma olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanları bölmeye yönelik her tartışmanın yeni bir zulüm kapısının aralanması anlamına geleceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınları tüm kötülükleri kaynağı olarak, şeytan olarak, iblis olarak gören, bunun için onları çarmıha geren, işkence eden, yakan güya dini anlayışların asırlarca bu dünyada hüküm sürdüğüne dikkat çekti. Geçmişte çarmıha gerilen kadınları bugün farklı yöntemlerle aşağılamaya, metalaştırmaya devam edenlerin cilaları kazındığında altından yine aynı zihniyetin çıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bugün dünyada kadın hakları diye ortalığı inletenlerin siz hiç Suriye’deki Doğu Guta’da son birkaç ayda katledilen binlerce kadın için tek bir söz ettiklerini duydunuz mu, duydunuz mu? Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bir milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların kadın hakları konusunda söyledikleri sözlerin ne anlamı olabilir?” şeklinde konuştu.

Kaynak: tccb.gov.tr


Yayın Tarihi: 07/03/2018