Her 10 Kişiden Biri KOAH Hastası


Her 10 Kişiden Biri KOAH Hastası

GSK Türkiye, Dünya KOAH Günü’nde, hastaların tedaviye uyumuna dikkat çekmek amacıyla  “Dede Senin Sesin Neden Bu Kadar Korkunç?” projesini hayata geçirdi. Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım Türkiye’deki sigara içme oranının yüksekliği ve kırsalda biyoyakıtın bilinçsizce kullanılması nedeniyle KOAH’a sık rastlandığını belirtirken, hastalıkla baş etmek için haftada en az 3 kez 30 dakika veya daha fazla yürüyüş yapılmasını da önerdi2.

GSK Türkiye 15 Kasım Dünya KOAH Günü kapsamında “Dede Senin Sesin Neden Bu Kadar Korkunç?” projesi ile KOAH hastalığına dikkat çekiyor. Projenin anlatıldığı toplantıda konuşan GSK Türkiye Solunum Medikal Danışmanı Prof. Nurhayat Yıldırım akciğer ve hava yollarında oluşan iltihabi kronik bir hastalık olan KOAH ile ilgili şunları söyledi; “Tüm dünyada yaklaşık 380 milyon KOAH hastası var. Farklı coğrafyalarda, 40 yaş üstü nüfusta ortalama her 10 kişiden birinin KOAH’lı olduğu kabul ediliyor1”

KOAH, dördüncü en sık ölüm nedeni

KOAH’ın önemli bir küresel halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Prof. Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “KOAH, başta sigara olmak üzere, evlerde ısınma ve yemek pişirme amacıyla kullanılan çeşitli bitkisel, hayvansal kaynaklı yakıtlar ve özellikle kırsal kesimde kullanılan tezek gibi maddelerin uzun süreli solunmasına bağlı olarak meydana bir hastalıktır. KOAH’ta, kronik bronşit ve akciğerdeki hava keseciklerinin harabiyeti sonucu hava akımında kısıtlanma görülür1,2. KOAH hastalarının %47’sinde orta veya şiddetli derecede nefes darlığı mevcuttur3. Kalp hastalıkları, inme ve alt solunum yolu enfeksiyonlarından sonra dördüncü en sık ölüm nedeni KOAH’tır1,4. Hastalık sinsi bir şekilde ilerler ve hastaların çoğu geç teşhis alırlar. Türkiye’deki sigara içme oranının yüksekliği ve kırsalda biyoyakıtın bilinçsizce kullanılması sonucunda, KOAH’a sık rastlanıyor.

Dünyada KOAH hastalarının tedaviye uyumu yüzde 10 ile 40 arasında değişiyor5. Tedavisini zamanında ve düzenli kullanmayan hastalarda hastaneye yatış kaynaklı maliyet, hasta başına yıllık yüzde 39 daha fazla olarak gözleniyor.”

Fiziksel aktivitenizi artırın

Prof. Yıldırım, KOAH’ın belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında da şu bilgileri verdi: “KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Bu belirtiler, uzun zamandır devam eder ve zamanla genellikle kötüleşir. Kronik öksürük genellikle ilk belirtidir. Nefes darlığı, uzun süreli güç harcandığında daha belirgin hale gelir. İleri vakalarda dinlenme sırasında da görülebilir. KOAH hastalarında göğüs sıkışması, hırıltı olabilir. Benzer şikayeti olan kişilerin bir Göğüs Hastalıkları Uzmanına başvurmaları gerekir. KOAH hastalarında fiziksel aktiviteler de giderek azalır ve hastanın yaşam kalitesini bozar. Haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında yaklaşık yüzde 30 azalma saptanmıştır6. Bu nedenle, hastalığın önlenmesi ve ilerlemesinin önüne geçmek için ‘fiziksel aktivitenin arttırılması önemlidir.”

Senin için bir nefes, sevdiklerin için seni kaybetme korkusu

“Dede Senin Sesin Neden Bu Kadar Korkunç” projesi KOAH’lıların sevdikleriyle geçirecekleri mutlu anlara dikkat çekerek, tedaviyi düzenli almanın yaşam kalitesine etkilerini dede – torun ilişkisi üzerinden ele alıyor. Proje lansmanında hikaye anlatıcısı Nazlı Çevik de Kırmızı Başlıklı Kız masalı performansıyla, nitelikli zaman geçirmenin önemini katılımcıların deneyimlemesini sağladı.


Yayın Tarihi: 14/11/2017