Et fiyatlarında Artış Beklemiyoruz, Fiyatlar Mevcut Seviyesini Koruyacak


Et fiyatlarında Artış Beklemiyoruz, Fiyatlar Mevcut Seviyesini Koruyacak

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et fiyatlarında artış beklentileri olmadığını, fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşündüklerini bildirerek, “Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan üretici fiyatlarının inmesi mümkün değildir. Ağırlıklı olarak fabrika yemi kullanan besicilerimize yem desteği verilmelidir” dedi.

Bayraktar, Birlik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayı öncesindeki üretici market fiyatlarını değerlendirdi, Ramazan ayında yaşanabileceklerle ilgili uyarılarda bulundu.

Ramazan öncesi aylık değişimler

Ramazan öncesi market fiyatlarına baktıklarında; geçen ay sonuna göre, 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 14 üründe azalma, 13 üründe ise fiyat artışı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kuru kayısı, kuru incir, süt, zeytinyağı, toz şeker ve tavuk eti fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşü, yüzde 34,97 ile en fazla domateste meydana geldi. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 19,17 ile sivri biber, yüzde 18,15 ile havuç, yüzde 15,21 ile patlıcan, yüzde 14,43 ile kabak izledi.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 24,94 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını, yüzde 8,57 ile Antep fıstığı, yüzde 7,10 ile limon takip etti.

Üretici fiyatlarına baktığımızda ise; geçen ay sonuna göre 12 üründe fiyat değişimi görülmezken, 9 üründe azalma, 8 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Maydanoz, çilek, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığı ve zeytinyağı fiyatlarında değişim görülmezken, fiyatı en fazla düşen ürün, yüzde 60,77 ile domates oldu. Domatesteki fiyat düşüşünü yüzde 42,67 ile sivri biber, yüzde 34,94 ile marul, yüzde 23,50 ile havuç izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 266,67 oran ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 36,04 ile patlıcan, yüzde 6,21 ile iç fındık, yüzde 5,77 ile yumurta takip etti.”

Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı olmayacak

Gıda tüketiminin arttığı Ramazan ayının, fiyatlarda yukarı yönlü bir baskıyı da beraberinde getirdiğini, Odalarla yaptıkları görüşmelerde edindikleri izlenimin, bu yıl Ramazan boyunca kesimlik hayvan sayısında sıkıntı olmayacağı yönünde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

“Dolayısıyla et fiyatlarında artış beklentimiz yoktur. Fiyatların bu şartlarda mevcut seviyesini koruyacağını düşünüyoruz. Aksi değişimler spekülatif hareketlerin habercisi olacaktır.

Kırmızı et üretimi, 2015 yılında yüzde 14, 2016 yılında ise yüzde 2,1 büyümüştür. 2014 yılında 1 milyon ton olan kırmızı et üretimi, 2015’de 1 milyon 150 bin tona, 2016’da ise 1 milyon 170 bin tona yükselmiştir. Kırmızı et üretimi, Ocak-Mart dönemleri itibarıyla, 2015’de yüzde 13,8, 2016’da yüzde 13 büyümüşken, 2017’de yüzde 2,3 azalmıştır.

Bu küçülmede küçükbaş hayvancılıktaki daralma etkili olmuştur. Çünkü söz konusu dönemde sığır eti üretimi değişmezken, koyun eti üretimi yüzde 10, keçi eti üretimi ise yüzde 38,3 gerilemiştir.

Kırmızı et tüketiminin çok büyük bölümü, yüzde 90’ı sığır etinden karşılanmaktadır. Ramazan açısından koyun ve keçi eti üretiminde meydana gelecek düşüşün, halkımızı çok etkilemeyeceği görülmektedir.

Yine de mevcut veriler bize, koyun ve keçi eti üretimine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermektedir. Türkiye’nin büyükbaş hayvan eti üzerindeki baskının hafifletilmesi açısından özellikle küçükbaş hayvancılığa ağırlık vermesi gerekmektedir. Küçükbaş hayvancılık Anadolu coğrafyasına çok uygundur. Zaten kırmızı ette, sığır etinin en önemli ikamesi koyun, keçi etidir.

Üretim desteklenirse, et ve süt piyasasında istikrar sağlanırsa, et ithalatı söylemleriyle üreticilerimiz tedirgin edilmezse kırmızı ette bir sorunumuz olmayacağı açıktır. Üretimimiz artmaya devam eder. Bunu gerçekleştiremezsek, geçmişte olduğu gibi çiftçimizin cebinde kalacak milyarlarca doları yabancı ülkelerin çiftçilerine aktarmış oluruz. Hem çiftçimiz hem ülkemiz kaybeder. Bu yüzden kırmızı et üretimimizi 1,5 milyon tonun üzerine çıkarmalıyız. Bunun için de hem üretim hem de üretici desteklenmeye devam edilmelidir.

Ette üretici fiyatlarındaki artışın esas nedeni yem ve besilik dana fiyatlarındaki yükseliştir. Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yemlerden, arpada yüzde 36,1, mısırda yüzde 27,5, kepekte yüzde 28, yemlik buğdayda yüzde 21,9, ayçiçeği tohumu küspesinde yüzde 17, besi yeminde yüzde 20 artış meydana gelmiştir. Besilik dana fiyatı yine Nisan ayı itibarıyla son bir yılda yüzde 8,2 oranında artmıştır. Yemde KDV, yüzde 8’den yüzde 0’a indirildiği halde, üreticimiz bundan yararlanamamış, fiyatlarda enflasyonun çok üzerinde bir artış meydana gelmiştir. Hep söylüyoruz, besilik dana ve özellikle yem maliyetlerinde düşüş sağlanmadan üretici fiyatlarının inmesi mümkün değildir. Ağırlıklı olarak fabrika yemi kullanan besicilerimize yem desteği verilmelidir.”


Yayın Tarihi: 25/05/2017