Birlik ve Dayanışma Olmadan, Adalet ve Barış İnşa Edilemez


Birlik ve Dayanışma Olmadan, Adalet ve Barış İnşa Edilemez

13. İslam Zirvesi’nin ardından İİT Genel Sekreteri Medeni ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin ‘Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma’ temasıyla düzenlendiğine işaret ederek, “Birlik anlayışımızı, kesrette vahdet (çoklukta birlik) ilkesi üzerine kurmamız gerekiyor. Farklılıklarımızla beraber birlik olmayı başaramadan, Müslümanlar olarak yaşadığımız sıkıntıları aşamayız. Barış ve adalet sütunları üzerinde yükselen bir medeniyetin mirasçılarının, bugün daha çok iç savaşlar, silahlı çatışmalar, mezhep taassubu ve terörle anılıyor olması, gerçekten üzüntü vericidir” dedi.

İki gündür İstanbul’da devam eden İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi’nin öğleden önce gerçekleşen kapanış oturumuyla sona ermesinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İİT Genel Sekreteri İyad Medeni ile birlikte, ortak basın toplantısı düzenledi. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Genel Sekreter Medeni, zirve ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Zirvenin başarıyla icra edilmesinde gösterdikleri gayret için, Genel Sekreter ve mesai arkadaşları ile Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye adına katkı sağlayanların yanı sıra, zirveye katılan tüm liderlere ve ülke temsilcilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin; üye ülkeler, İslam âlemi ve tüm dünya için hayırlara vesile olmasını diledi.

“İİT ÇALIŞMALARINI DAHA İLERİYE TAŞIMANIN GAYRETİ İÇİNDE OLACAĞIZ”

1969 yılında kurulan İİT’nin, 56 üyesi ve 5 gözlemci üyesiyle, Birleşmiş Milletler’den sonra, dünyadaki en büyük 2’nci uluslararası örgüt olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan daha önemlisinin İİT’nin bütün İslam ülkelerini bir araya getiren yegâne uluslararası platform olduğunu kaydetti “Türkiye, kuruluşundan bu yana teşkilatın faaliyetlerinde aktif bir şekilde yer almış, daha etkin bir hale gelmesi için de çaba göstermiştir. Dün itibariyle devraldığımız dönem başkanlığımız boyunca, -ki iki yıl sürecek- bu çalışmaları daha ileriye taşımanın gayreti içinde olacağız” açıklamasında bulundu.

13’üncüsü gerçekleşen İslam Zirvesi’nin İİT’nin en yetkili organı olduğuna ve İstanbul Zirvesi’ni, “Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma" temasıyla düzenlediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlik ve dayanışma olmadan adalet ve barışın inşa edilemeyeceğini vurguladı ve “Birlik anlayışımızı, altını çizerek söylüyorum ‘kesrette vahdet’ (çoklukta birlik) ilkesi üzerine kurmamız gerekiyor. Farklılıklarımızla beraber birlik olmayı başaramadan, Müslümanlar olarak yaşadığımız sıkıntıları aşamayız. Barış ve adalet sütunları üzerinde yükselen bir medeniyetin mirasçılarının, bugün daha çok iç savaşlar, silahlı çatışmalar, mezhep taassubu ve terörle anılıyor olması, gerçekten üzüntü vericidir” diye konuştu.

RUSYA’NIN PYD’Yİ SİLAHLANDIRMASI

PKK’nın kendi içinden yeni terör örgütleri doğduğunu; bunlardan bir tanesinin PYD diğerinin de YPG olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bakın şimdi Rusya açıklama yapıyor, ‘Evet, biz PYD’yi silahlandırıyoruz’ diyor. Gerçekler ortada. Ve Moskova’da kendilerine ofis açtırıyor. Kimlerin terör örgütlerinin yanında yer aldığı artık gizlenmiyor, açık-net ortada. Biliyorsunuz DAEŞ terör örgütü, Irak’tan başladı, Suriye’de yaygınlaştı, şimdi dünyanın değişik ülkelerinde, kıtalarında yer alıyor. İşte Boko Haram, bunlar hep birlikte gelişiyorlar. Ve oralarda da yine ciddi manada tahribatlar meydana getiriliyor. Ama sorduğunuz zaman bunu İslam adına yaptıklarını söylüyorlar. Bunların İslam’la falan alakası yok. Zira bizim dinimiz bir sulh dinidir, bir barış dinidir.”

“MÜSLÜMANLARIN YOĞUNLUKTA OLDUĞU COĞRAFYALARDA YAŞANAN KRİZLER DİKKAT ÇEKİCİ”

İç yakan bu acı manzaranın oluşumunda küresel sistemin yapısındaki adaletsizliğin ve dışarıdan yapılan müdahalelerin payının görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada yaşanan insani dramların, krizlerin büyük kısmının Müslümanların yoğunlukta olduğu coğrafyalarda gerçekleştiğine dikkat çekerek bunun üzerinde durulması gerektiğini söyledi.

“Acaba niçin halkı Müslüman olan ülkelerde bu terör yaygınlaşıyor? Acaba bunun arkasında kimler var? Hangi unsurlar var, hangi ülkeler var? Niçin bunlar acaba halkı Müslüman olan ülkelerde yaygınlaşıyor?” sorularını yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlar sorgulandığında terör olaylarının daha sonra neden iç savaşa dönüştüğünün anlam kazandığını dile getirdi.

Dünyanın her köşesindeki Müslümanların sorunlarıyla ilgilenip onlarla dayanışma sergilemenin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın asli vazifesi olduğunun ve zaten bunun için kurulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ta başından itibaren biliyorsunuz ‘İslam Konferansı’ olarak çıkmış olan bu örgüte, dedik ki ‘İslam Konferansı’ ifadesi yakışmıyor. Bir yerde konferansı verirsin, İslam’la ilgili konferans da verirsin. Ama İslam Konferansı dediğiniz zaman bu farklı bir şey; bunun bir teşkilat haline gelmesi, bir örgüt haline gelmesi gerekir. Şimdi temenni ediyorum ki, İslam İşbirliği Teşkilatı, teşkilatlanmanın, teşkilatçılığın en önemli adımlarını atıyor ve atacaktır” sözlerine yer verdi.

Zirve toplantısı vesilesiyle çok sayıda çalışma ziyareti, resmi ziyaret ve ikili temas gerçekleştirme imkânı bulduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüştüğü liderlerle zirve gündeminde yer alan konuları, ülkeler arası karşılıklı ilişkileri değerlendirdiklerini, mezhepçilikten, iç çatışmalarla mücadele ve kalkınmaya kadar geniş bir alanda görüş alışverişinde bulunduklarını açıkladı.

İİT POLİS İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON MERKEZİ KURULMASI

İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler olarak ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle, İslam dinini istismar eden tüm cinayet şebekeleriyle mücadele etme konusunda mutabık kaldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak gündeme getirdiğimiz ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi’nin kurulması önerimizin kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz, hayırlı olsun diyorum. Aynı şekilde Suudi Arabistan öncülüğünde konuşulan ‘Teröre Karşı İslam İttifakı’ girişiminin krizler ve tehditlerle mücadelede etkin bir yapı haline getirilmesi arzumuzu ifade ettik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası kuruluşlardaki temsil adaletsizliği, özellikle de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısına ilişkin eleştiri ve tekliflerini de İstanbul Zirvesi’nde İİT üyeleriyle bir kez daha paylaştıklarını da sözlerine ekledi.

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI ORTAK KIZILAYI OLUŞTURULMASI

Yine zirve kapsamında üye ülkelerdeki Kızılay kuruluşlarının ortak bir çatı etrafında buluşarak dünyanın en etkili yardım kuruluşu haline dönüşmesi gerektiği görüşlerini sunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, teklifi ile ilgili düşüncelerini ve gündeme getirdiği diğer bir teklifini şu cümlelerle aktardı: “Şu anda 56 İslam ülkesinin olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ortak bir Kızılay’ı yok. Her ülkenin kendine has Kızılay veya farklı isimler altında bu tür kuruluşları var. Ama diyorum ki; niçin böyle bir yardım kuruluşunu İslam İşbirliği Teşkilatı ortak bir kuruluş haline getirmesin? Eğer bu bir ortak kuruluş haline gelirse, ben inanıyorum ki herhangi bir İslam veya gayrimüslim, hangi ülkede olursa olsun, elini uzattığı zaman çok daha güçlü uzatacaktır, yardım eli oralara çok daha güçlü gidecektir diye düşünüyorum. Zirve sırasında üye ülkelerin dikkatine sunduğumuz bir diğer teklifimiz de, merkezi İstanbul olan bir uluslararası tahkim müessesesi kurulmasıdır.”

KKTC VE KOSOVA’NIN TANINMASI

BM’nin Azerbaycan lehine verdiği karara rağmen 25 yıldır Karabağ’ın Ermeni işgalinde olduğuna işaret ederek, Azerbaycan tarafından verilen mücadeleyi desteklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Minsk Üçlüsü’nün bu konuda ciddi adımlar atması gerektiğini kaydetti.

KKTC ve Kosova’yı, 56 İslam ülkesi içinde henüz tanımamış ülkelerin olmasının kendilerini üzdüğünü; tanımamaya ilişkin gerekçeler sunarak bu konuyu ertelemelerini anlayamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jammu-Keşmir sorunun çözümüne ilişkin ise, “Jammu-Keşmir sorununun çözümü için en doğru ve en hakkaniyetli yolun bölge halkının tercihlerine kulak verilmesi olduğuna inanıyoruz. On yıllardır devam eden bu Keşmir sorununun bu kadar uzatılmasını anlamak da mümkün değil. Halkın taleplerine, halkın bu noktadaki tercihlerine kulak verilmeyen bir Keşmir meselesi vardır” eleştirisinde bulundu.

 “İSTANBUL ZİRVESİ’YLE TÜM DÜNYAYA ADALET VE BARIŞIN TESİSİ NOKTASINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR MESAJ VERDİK”

Her şeyin zıddıyla kaim olduğunu; zulüm olduğu müddetçe adalete inanan, onu tesis etmek için çalışan adalet savunucularının da olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul Zirvesi’yle sadece Müslümanlara değil, tüm dünyaya adalet ve barışın tesisi noktasında çok önemli bir mesaj verdiğimize inanıyorum. Bu düşüncelerle bir kez daha zirveye katılan tüm ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarıyla, temsilcilerine şükranlarımı sunuyorum. Zirve sonuçlarının İslam âlemi ve insanlık için hayırla vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum, tüm emeği geçenleri huzurunuzda şahsım, milletim adına kutluyorum.”

İİT GENEL SEKRETERİ MEDENİ: “MEVCUT İHTİLAFLARIN GİDERİLMESİ YÖNÜNDE GENEL SEKRETERLİK OLARAK GEREKLİ ADIMLARI ATACAĞIZ”

İİT Genel Sekreteri İyad Medeni de yaptığı açıklamada zirvedeki en önemli adımlar arasında; 10 yıllık eylem planı ve Filistin meselesinin çözümüne ilişkin ortaya konan çabaların olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Bana göre ele alınan en önemli kararlardan bir tanesi de; tamamıyla uzlaşıya yönelik adımların atılması ve Genel Sekreterin de üye ülkeler içerisinde mevcut ihtilafların ve sıkıntıların gerek ikili düzeyde ve gerekse çoklu düzeyde arabulucuk yaparak, müdahale ederek, görüşleri alarak, bir araya getirerek ihtilafların ve sıkıntıların giderilmesi yönündeki çabalarıdır. Bizler de Genel Sekreterlik olarak da bu sorumluluk çerçevesinde adımlarımızı atacağız. Yine çok önemli bir şey de; Kazakistan’ın önümüzdeki yıl içerisinde ‘Teknoloji ve Bilim Zirvesi’ önerisi oldu. Toplumlarımızda genç nüfusun fazla olduğunu dikkate alırsak, bilim ve teknolojinin geleceğe ufuklar açması bakımından bu da çok önemli.”

Zirveyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği ve önderliğinde başaralı bir şekilde tamamladıklarını dile getiren İİT Genel Sekreteri Medeni, açıklamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ederek tamamladı.

Kaynak: tccb.gov.tr


Yayın Tarihi: 15/04/2016