Türkiye, Bölgesinin Şifa Merkezi Olacak


Türkiye, Bölgesinin Şifa Merkezi Olacak

Üsküdar Bağlarbaşı’nda hizmet veren Academic Hospital’ın açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşların teşhis ve tedavi için başka ülkelere gittiği dönemlerden Türkiye’ye gelinen günlere ulaştık. Vatandaşlarımız özel hastaneden hizmet almak için bir servet ödemek, büyük borçların altına girmek, hatta rehin kalmak zorunda değil. Bu devri geride bıraktık, onlar eski Türkiye’de kaldı” dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da hazır bulunduğu törene, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında yaralanarak bu hastanede tedavileri yapılan gaziler de iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı. Açılışı yapılan hastanenin Üsküdarlılar başta olmak üzere tüm İstanbullular ve millet için hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, en yeni teknoloji ve yüksek standartlarla donatılan hastanenin şifa kaynağı olarak tüm insanlığa hizmet edeceğine inandığını söyledi.

15 Temmuz gecesi 33-34 yaralının bu hastaneye getirildiğini ve burada tedavi edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastane yetkililerine ve personeline teşekkür etti ve “Mesele bu. Yola çıktığımızda 2003’ün başında göreve geldiğimde Mart 15, arkadaşlarımla Bakanlar Kurulunda falan hep onu konuştuk, bu işin bedeli olmaz. Hastanelerimizin kapısı bir defa insanımıza hiçbir zaman kapalı olmayacak, hasta kapıdan asla döndürülmeyecek” dedi.

“HASTANELERİMİZ AVRUPA’DAN ORTA DOĞU’YA KADAR TÜM BÖLGEYE HİZMET VERİYOR”

Daha önce, daha düşük kapasiteyle hizmet veren ve bugün yeni yüzüyle hizmetine devam eden hastanenin, Türkiye’de sağlık sektörünün standartlarının 14 yılda nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından örnek teşkil ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sadece Sağlık Bakanlığımız ve üniversitelerimize bağlı kurumlar değil özel sektör kuruluşlarımız da adeta kendileriyle yarışıyor, bu bize bir de bunu sağladı. Birbirleriyle şu anda yarışıyorlar. Günü kurtaran kısa vadeli projeler yerine, işte burada olduğu gibi uzun vadeli yatırımlara giriliyor. Hastanelerimiz alanlarının en iyi uzmanlarını istihdam ederek vatandaşlarımızla birlikte Avrupa’dan Orta Doğu’ya kadar tüm bölgeye hizmet veriyorlar. İşte şu anda düşünün, burası Harvard’la iş birliği yapabiliyor. Harvard kolay kolay gelip de geçmişte buralarla böyle bir iş birliğine girer miydi, ama şu anda giriyor. Bakın bu adımlar artık atılıyor, ben inanıyorum ki bu çok daha kapsamlı bir şekilde gelişecektir. Benzer şey farklı bir Amerikalı grupla Bezmiâlem Valide Sultan aynı şekilde böyle bir adımı atmış, onlar müşterek bir çalışmanın içerisinde. Bunlar artık gelişerek devam ediyor, ben artarak bunların devam edeceğine de inanıyorum.”

“ÜLKEMİZ HASTANELERİNDE 141 BİN DOKTOR GÖREV YAPIYOR”

Vatandaşların teşhis ve tedavi için başka ülkelere gittiği dönemlerden aynı amaçla başka ülkelerden Türkiye’ye gelinen günlere ulaşıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımız özel hastaneden hizmet almak için bir servet ödemek, büyük borçların altına girmek, hatta rehin kalmak zorunda değiller, bu devri geride bıraktık, onlar eski Türkiye’de kaldı. Eskiden bırakın teşhisi-tedaviyi, hastane ziyaretleri dahi bir çileydi. Hastanelerde uzman doktordan vazgeçtik, pratisyen hekim bile bulmak büyük bir sıkıntıydı. Şu an ise ülkemiz hastanelerinde 141 bin doktor görev yapıyor, şimdi buraya ulaştık. Tıp fakültelerimizde eğitim alan şu anda 71 bin gencimiz var” diye konuştu.

Yardımcı sağlık personeli olmak için eğitim görenlerin sayısının da şu anda 100 binin üzerinde olduğu bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gece yarısı sıraya girilen, hastaların insan yerine konulmadığı, hastanelerin pislik içinde olduğu, sağlam girenin hasta çıktığı bir ülkeden buraya gelindiğini dile getirdi.

“DÜNYANIN DÖRT BİR KÖŞESİNDEN SAĞLIK YETKİLİLERİ TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNİ İNCELİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların devlet hastanelerinde bile Avrupa’nın birçok özel hastanesinde olmayan hizmeti ücretsiz alabildiğine işaret etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen Başbakanımız ve Sağlık Bakanımızla onu konuştuk. Dedim ki, ‘Bakın kesinlikle kanser dahi ilaçları nereden gelirse gelsin, bunlardan kesinlikle ücret almamamız gerekir.’ ‘İşte bu yurt dışından geliyor’; hayır nereden gelirse gelsin. Biz kalkıp yani denizi aşacağız gelip derede boğulacağız, böyle bir şey olmaz. İnsan hayatı bizim için bu kadar önemli. Hassas olalım, buralarda suiistimale fırsat vermeyelim; bütün mesele bu. Ve bütün bu hizmetleri özel bir kurumdan almak istedikleri zaman da, yine Batı ülkelerinin çok altında bir maliyetle bizler bunları hamdolsun gerçekleştirebilecek noktaya geliyoruz. Dünyanın dört bir köşesinden sağlık yetkilileri geliyor, Türk sağlık sistemini inceliyor, bu başarının yöntemlerini öğrenmeye çalışıyor. ‘Bu işi nasıl başardınız?’ diye bize soruyorlar. Bugün ülkemiz sağlık alanında özel sektörü ve kamusuyla, kalitesi, imkânları, insan kaynağı ve maliyetiyle her açıdan farklı bir konuma yükseldi, bunu başardık. Ancak bulunduğumuz noktayı biz kâfi görmüyoruz. Planlarımızı bugüne göre değil geleceğe göre yapmalıyız.”

Son 10 yıldır dünyada sağlık turizmi hızla geliştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yıl önce turizm denince güneşin, denizin ve kumun geldiğini; ancak bugün dünya turizminde ne varsa hepsinin Türkiye’de olduğunu dile getirdi ve “Sağlık turizmi, eğitim turizmi, kış turizmi, bütün bunların yanında golf turizmi, bunların yanında eğitim-öğretim, bu noktadaki turizm, kayak turizmi, hepsi, dünyada ne varsa bunların hepsi bizde var. Ve bundan dolayı da şükürler olsun ülkemiz her geçen gün daha iyiye doğru gidiyor ve daha da iyi olacak. Tabii bütün bunlarla bağlantılı medikal turizm, termal turizm ve ileri yaş, engelli turizmi gibi yeni alanlar da gündeme geliyor, bunlara yönelik yatırımlar da artıyor” şeklinde konuştu. Dünyada sadece tıp turizmi kapsamında seyahat edenlerin 10 milyonu aştığı ve 100 milyar dolarlık bir ciroya ulaştığı bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu pastadan Türkiye’nin da pay aldığını ancak bunun yeterli olmadığını kaydetti.

ŞEHİR HASTANELERİ PROJESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son üç yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hasta derdine derman bulmak için Türkiye’ye geldi. Sağlık turizmi için 2015 yılında ülkemize gelenlerin sayısı 746 bin. Dünyada hasta sayısı bakımından Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Tayland, Hindistan’dan sonra beşinci sırada yer alıyor. Ülkemizin bu gerçeklerin ışığında sektördeki payını artırmak için daha fazla atılım yapması gerekiyor. Turizm sektörümüzü çeşitlendirmeli. Az önce ifade ettiğim gibi kum, deniz, güneş üçlüsünün ötesine taşıyoruz, taşımalıyız dedim. Rusya ile yaşadığımız talihsiz hadise, bu konunun ülkemiz, ekonomimiz, milletimiz için ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Tabii bu bizim için bir tercih değil bir mecburiyettir. Ülkemizin sağlık turizmi alanında rakiplerine göre çok üstün niteliklere sahip olduğuna inanıyorum. İnşallah 14 yıllık hayalim olan şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle özellikle bu konuda çok daha farklı bir seviyeye geleceğiz. Şu anda şehir hastanelerimizin açılış dönemine de geldik. Yanılmıyorsam önümüzdeki ay bir tanesini açıyoruz. Ve hedef, 30 büyük şehrin tamamında inşallah şehir hastaneleri açmak. Bunlardan iki tane de İstanbul nasibini alacak. İnşallah bir tanesi şu anda İkitelli’de, bir tanesi de henüz daha muamelelerde biraz sıkıntıları yaşanıyor, o da Samandıra’da, bir tane de orada açılacak.”

29 şehir hastanesini tamamlandığında, hem vatandaşlara verilen hizmetin kalitesinin yükseleceğini, hem de Türkiye’nin bölgesinin adeta şifa merkezi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda tüm hastalara Allah’tan şifa temennisinde bulundu. Konuşmasının ardından hastanenin açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavileri bu hastanede gerçekleşmiş ve törende bulunan 15 Temmuz gazileri ile de sohbet etti.

Kaynak: tccb.gov.tr


Yayın Tarihi: 06/11/2016